Kedilerin de saçları var bakmayın kuyruklu olduklarına...
Bir
zamanlar İstem dışı kaybettiğin saçlarının yerine çok uzun bir süre sonra
yenileri gelmiştir. Bunun nedeni tedavi süreci, kanser bilmem ne... Aman canım
canından kıymetli mi, kökü sende gibi zırvalıklara çok kızdığım ama hiç sesimi
çıkarmaya gücümün olmadığı zamanlardı. İşte o yeni gelen saçlarla belli bir
zaman içinde insan ne yapacağını bilemiyor. Çünkü saçların yokken kaybettiğin şeyler,
saçların olduğunda geri gelmiyor. Kayıp her zaman kayıptır, hangi süreçte
olursa olsun. Teselli vermeye çalışanların
iğnelemeleri battı sürekli. Kendi saçlarımdan başka hiç bir şey teselli
veremezdi bana. İşte o yüzden "İstem dışı kırmızı"dan sonra
"hüzünlüydü çok güldüm" çünkü deliliğin delili yok ve hiç bir katta
kimlik sorgulaması... En iyisi bize uzun boylu bir hamburger, kediyle birlikte
kemireceğiz. Biliyorum yine yazdıklarım darmadağın, hiç bir şey anlaşılmayacak
iyi ama zaten ben de bir şey anlatmaya çalışmıyorum.
Kimsesiz tek kişilik koltuğun yalnızlığına
dayanarak oturuyorum.
Her fiilin öznesi kendine,
ihtimallerim ölümden geçiyor, balkondan aşağıya saçlarımı sarkıtıyorum,
Rapunzel değilim, yine de saçlarımın sokakları görmeye hakkı var. Uçmak; hâli
vakti yerinde olanlarda moda, fakirlerde ise, zorunluluk aracı… Bazı geceler kalbim, on bire çeyrek kala nasıl durmuyor,
şaşırıyorum.
Dünyanın “yaşanılır” bir yer
olduğuna inancımı yitirdim, olsa olsa burası ancak cehennem olabilir. Öyle ya
başka bunca kötülük, zorbalık, fenalık nerede olabilir? Hani yaşamaya gelmiştik
dünyaya? Ölmeden önce cehennemi yaşıyoruz.
Nevin Akbulut
On Sekiz Eylül İki Bin On Altı 20:00
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder